Sosyal hayatın baskılandığı ve hatta yasaklandığı bu dönem evden dışarı çıkamayan insanlar ruh hallerini yükseltmeye yardımcı olmak için internet tarayıcılarına döndüler ve dürtüsel olarak bir şeyler satın almaya başladılar. Uzun süreli pandeminin ölümcül özelliği geride kalırken alışveriş alışkanlığı birçok kişide kalıcı bir davranışa ve hatta alışkanlığa dönüştü.
Alışveriş, rahatsız edici duygulardan uzaklaşma ve hayatımızın kontrol edilemeyen yönleri üzerinde kontrol sahibi olma hissini sağlayabilir. Tıpkı uyuşturucu, yiyecek ve alkol gibi, alışveriş de ruh halimizi yükseltmeye yardımcı olan ve bizi geçici olarak olumsuz duygulara karşı uyuşturan bir nörotransmitter olan dopaminde bir artışı uyarır. Tüm bağımlılıklarda olduğu gibi burada da tuzak yüksek dopamin seviyelerinin er ya da geç aşınmasından dolayı kişinin zevk veren unsuru yapmaya devam etmesidir. Bunun yanısıra satın alımlarından sosyal statü kazanmak veya sevgi ve şefkat gibi karşılanmayan ihtiyaçlarını karşılamak için karşılayabileceğinden daha fazlasını harcamaya başlayan bireyler, “kompulsif satın alma” davranışına veya “alışveriş bağımlılığına” eğilimlidirler.
Birçok insan özel günler ya da tatil dönemlerinde alışveriş çılgınlığı yaşayabilir. Ancak ara sıra fazla harcama yapmak, kompulsif bir alışveriş yaptığınız anlamına gelmez. Aslına bakarsanız kompulsif alışverişin ya da alışveriş bağımlılığın harcanan parayla pek ilgisi yoktur. Durumu karakterize eden en önemli faktörler alışverişe dair meşguliyetin boyutu, alışverişin yol açtığı kişisel sıkıntı düzeyi ve olumsuz sonuçların gelişimidir. Bu arada alışveriş bağımlığı genel olarak kadınlarla özdeşleştirilse de bu, zorunlu alışverişin kadınlar arasında daha yaygın olduğu anlamına gelmez. Oranın kadınlarda daha yüksek olmasının sebebi erkeklerin kompulsif satın almalarını bir sorundan ziyade "toplama" ya da “biriktirme” olarak görme kadınların ise kompulsif alışveriş sorununu tanıma ve tedavi arama olasılığının daha yüksek olmasından kaynaklanır.
Alışveriş bağımlısı olup olmadığınızı anlamak için şu maddelerin size ne kadar tandık geldiğine bakabilirsiniz:
- Normal hissetmek için alışveriş yapma ihtiyacı duymak
- Günün önemli bir bölümünü alışveriş yapmak ya da planlamak için harcamak
- Başka bir şey yapmak gerektiği zamanlarda alışveriş yapmayı düşünmek
- Alışveriş düşünmekten konuşmalara odaklanamamak, sosyal ortamlardan kaçınmak
- Alışveriş yapmayı durduramamak
- Karşılayabileceğinden daha fazlasını harcamak
- Alışveriş yapmak uğruna zorunlu faturaları ödememek, kredi çekmek, borç almak
- Birikimini alışveriş yapmak için harcamak
- Yapılan alışveriş sonrası suçluluk duymak
Alışveriş alışkanlığınız sizi mutsuz etmeye başladıysa bu durumla baş etmek için birtakım stratejiler belirleyebilirsiniz:
- Alışverişi stres atmak veya bir eğlence biçimi olarak kullanıyorsanız, yeni hobiler geliştirmeye çalışın.
- Kendinizi kontrol dışı bir alışveriş yapmak üzere yakalarsanız o an durun ve gerçekten neye ihtiyacınız olduğunu düşünün.
- Zorunlu çevrimiçi harcamaları engellemek için sevdiğiniz mağazaların e-posta aboneliklerinden çıkın ve hatta gerekirse bu siteleri engelleyin.
- Alışverişe gitmeden önce ihtiyacınız olan şeylerin bir listesini yapın ve listenize bağlı kalmak için kendinize söz verin.
- Bir dönem kredi kartı kullanmayın ve ödemelerinizi nakit para kullanarak yapın. Elinizin altında bir kredi kartı olmaz ve alışverişe kısıtlı nakit ile çıkarsanız kompulsif harcama yapma olasılığınız çok daha düşük olacaktır.
Tüm bu uygulamalara rağmen alışveriş dürtünüzü engelleyemiyorsanız endişelenmeyin çünkü bu alışkanlıktan bir ruh sağlığı uzmanının desteğiyle kurtulmak mümkün… Hemen bir ruh sağlığı uzmanına başvurun.
Yardım istemekten çekinmeyin!
Kl. Psk. Şehnaz Tuna
26 Ağustos 2022