Anlaşılmak sadece sözlü iletişimle sınırlı bir kavram değildir; derin bir psikolojik ihtiyaçtır. İnsan doğası gereği karmaşık bir varlıktır ve söylediklerimiz çoğu zaman içimizde olanın sadece yüzeydeki bir parçasıdır. Bir insan, bir başkasının yalnızca söylediklerini değil, altında yatan duyguları, düşünceleri, deneyimleri anlamaya çalıştığında gerçek bir bağ kurulur. Anlaşılma aynı zamanda bireyin kendine dair onaylanma arayışıdır. Karşısındaki tarafından anlaşılan biri varlığının ve düşüncelerinin değerli olduğunu fark eder. Anlaşılamamak ise eksiklik hissi ve yalnız kalmışlığa yol açar. Toplumsal ilişkilerimizde de anlaşılmanın önemini görmek mümkün. Aile, arkadaşlık ya da iş ilişkilerimizde sağlıklı ve güçlü bağlar kurabilmemizin temeli karşılıklı anlayıştan geçer. Aksi halde iletişim problemleri, yanlış anlaşılmalar ve önyargılar devreye girer ve ilişkilerde çatışmalar baş gösterebilir.

Neden anlaşılmıyoruz?

Her ne kadar anlaşılmak insanoğlunun arzuladığı bir şey olsa da bazen anlatmak istediklerimizi tam olarak ifade edemediğimiz, karşımızdakinin farklı bir perspektifle bizi dinlemediği ya da dinlese bile gerçekten anlamadığı ya da anlayamadığı durumlarla karşılaşabiliriz. Bunun birkaç nedeni olabilir:

İletişim yetersizliği: Duygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine doğru şekilde ya da yeterince açık aktaramadığımızda, anlaşılamamak kaçınılmazdır. Bazen duygularımızı tam olarak ifade etmekte zorlanırız; bu da karşımızdaki kişinin bizi eksik anlamasına yol açar. Dil, duygu ve düşünceleri aktarmada güçlü bir araç olsa da bazen yeterli olmayabilir.

Farklı bakış açıları ve deneyimler: Her bireyin dünyaya bakış açısı kendi hayat tecrübeleri, inançları ve düşünce biçimleriyle şekillenir. Birini anlamak kendi filtrelerimizi bir kenara bırakıp onu olduğu gibi dinlemeyi gerektirir. Karşımızdaki kişinin perspektifini anlamamız ve bu çerçevede konuşmamız her zaman kolay değildir. Aynı şekilde karşımızdaki kişi de bizim deneyimlerimizi, yaşadıklarımızı ya da hislerimizi tam olarak kavrayamayabilir.

Önyargılar: Paylaşımda bulunduğumuz kişi söylediklerimizi önyargılarıyla dinleyebilir ve kendi zihinlerindeki süzgeçten geçirerek yorum yapabilirler. Bu da iletişimde yanlış anlama ve anlaşılmalara yol açabilir.

Dinleme eksikliği: Bazen dinlemek konuşmaktan çok daha zordur. Anlaşılmanın temelinde karşılıklı anlayış ve aktif dinleme yatar. Karşımızdaki kişiyi sadece cevap vermek için değil anlamak için dinlediğimizde ancak gerçek bir iletişim kurabiliriz.

Anlaşılmak ve anlayabilmek için ne yapabiliriz?

Anlaşılmak için ilk adım kendimizi doğru ifade etmek ve empati kurabilen insanlarla iletişimde kalmaktır. Bunun yanısıra karşımızdakine de anlayışla yaklaşmak ve onun bakış açısını dikkate almak önemlidir. İşte anlamayı ve anlaşılmayı kolaylaştırmak için bazı öneriler:

Net ve samimi ifade: Düşüncelerinizi ve duygularınızı açıkça ifade etmeye çalışın. Karmaşık cümleler yerinde sade ve samimi bir dil kullanmak karşınızdakinin sizi daha iyi anlaşmasına yardımcı olacaktır.

Empati ve hoşgörü: Karşınızdaki kişinin bakış açısını anlamaya çalışmak ve empati kurmak sağlıklı bir iletişimin temelini oluşturur. Empati yoluyla karşımızdaki kişinin dünyasında olayların nasıl göründüğünü anlamaya çalışmak hem derin bir bağ kazandıracak hem de anlaşılmanın önemli bir adımını oluşturacaktır.

Aktif dinleme: İletişimde anlaşılmanın temelini aktif dinleme oluşturur. Gerçekten anlamak için dinlemek ve doğru soruları sormak karşımızdakini gerçekten anlamanın yoludur. Aktif dinlediğimiz ölçüde aktif dinlenir böylece anlaşılırız.

Anlaşılmak insan ilişkilerinin özüdür. İlişkilerdeki güvenin ve bağların güçlenmesi büyük ölçüde karşılıklı anlayışa bağlıdır. Ancak anlaşılmak kadar anlamak da önemlidir. İnsanlar birbirlerini anlamak için çaba gösterdiklerinde ilişkiler daha sağlam ve tatmin edici hale gelir. Anlaşılmanın yolu anlamaktan geçer. Unutmayın, iletişim her iki tarafın da emek vermesi gereken bir yolculuktur. Doğru iletişim sadece konuşmayı değil empati kurmayı ve karşınızdakine gerçekten kulak vermeyi gerektirir. Anlaşıldığımızda hissettiğimiz o huzur karşılıklı anlayışın en güzel meyvesidir.

Kl. Psk. Şehnaz Tuna
29 Eylül 2024