Hepimizin başkalarıyla duygusal olarak bağ ve bağlantı kurma ihtiyacı vardır, dolayısıyla duygusal bağlanma insan gelişiminin normal bir parçasıdır. Bizi koruyan, onaylayan, güvenilirlik, rahatlık ve ait olma duygusu veren insanlara, evcil hayvanlara, ilişkilere, yerlere, eşyalara ve hatta bazı özel tarihlere bile bağlanabiliriz. Bu bağ ilişkimiz olan bir insanla, çocukluğumuzu geçirdiğimiz evimiz gibi belirli bir yerle, hayatımızda önem taşıyan bir olayın yıldönümü gibi bir tarihle veya Linus’un battaniyesi gibi bizim için duygusal anlam taşıyan bir eşyayla olabilir.
Duygusal bağlanma bireyin gelişim sürecinin sağlıklı olup olmadığını tayin eden etkenlerden biridir. Sağlıklı duygusal bağlanma ile sağlıksız duygusal bağlanma arasında ince bir çizgi vardır. İlişki yaşadığımız kişiye yakın ve bağlı hissediyorsak, ihtiyaçlarımıza yanıt vereceği konusunda ona güveniyorsak, ona karşı savunmasız ve açık olma konusunda rahat hissediyorsak, kendimizi güvende hissedip rahat bir şekilde ifade edebiliyorsak bu ilişkide sağlıklı bir duygusal bağlanmanın varlığından söz etmek mümkün. Bu bağlılık aşırıya kaçtığında, bizi öz değerimiz, huzurumuz ve seçim özgürlüğümüzden vazgeçmeye yönlendirdiğinde ya da duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamak için başkalarına çok fazla güvenmeye başladığımızda bağlanmanın toksik bir hale gelmesi an meselesidir. Sürecin diğer ucu da bir hayli tehlikelidir. Öyle ki, eğer duygusal olarak bağlanamıyorsanız mesafeli ve katı birine dönüşebilir, sevilme veya bağlanma yeteneğiniz konusunda endişeli olabilirsiniz. Araştırmalar, zayıf bağlanmanın Depresyon, Endişe Bozukluğu, Sınırda Kişilik Bozukluğu, Travma Sonrası Stres Bozukluğu gibi ruhsal bozukluklara yatkınlığa yol açabileceğini göstermektedir:
Peki sağlıksız bağlanmadan vazgeçmek neden bu kadar zor? Kişinin bağlanma ihtiyacı ebeveynleri ya da onu yetiştirenlerle olan ilişkilerinden gelir. Çocukluğunda güvenilmez, tutarsız ve tepkisiz bağlanma yaşayan bir birey yetişkinliğinde de bu boşlukları doldurma çabasına devam eder. Oluşan duygusal bağın niteliği de önemli. Bağın ne zamandan beri var olduğu, bağ kurulan kişiye dair sahip olunan birtakım sorumluluklar ya da sürecin olumlu yönde değişeceğine dair beslenen umut kişinin artık sağlıksız bir hale gelmiş ilişki ya da durumlardan vazgeçmesine engel teşkil eder. Ve tabii yalnızlık korkusu! Kaybetme ve yalnızlık korkusu kişinin son derece toksik olan bir ilişkiden vazgeçememesine yol açar.
Her şeyde olduğu gibi duygusal bağlanma olgusunda da bir dengeye ihtiyaç vardır. Sağlıklı duygusal bağlanmanın amacı, duygusal ihtiyaçlarımızın kendimiz ve başkaları tarafından karşılanması arasında bir denge kurabilmektir. Bu süreçle tek başına baş etmek her zaman çok kolay olmaz. Yakın çevreniz ya da arkadaşlarınızdan destek alabilirsiniz. Bu desteğe sahip olmak yalnızlık korkunuzu hafifletmeye yardımcı olabilir. Eğer bu şekilde rahat hissetmeyeceğinizi düşünüyorsanız bir uzmana başvurabilirsiniz. Duygularınızı işlemek için son derece güvenli bir alan olan terapide, bağlanma sorunlarınızın kökeni üzerinde çalışabilir ve bunların mevcut ilişkilerinizi neden etkilediğini daha iyi anlayabilirsiniz. İçinizde var olan sevgi, güvenilirlik, rahatlık ve güvenliği bir ruh sağlığı uzmanının yardımıyla yeniden ortaya çıkarabilirsiniz. Ayrıca terapistinizle kuracağınız terapötik ilişki, bir ilişkide sağlıklı bir duygusal bağlanmanın nasıl olacağına dair iyi bir örnek teşkil edecektir.
Unutmayın, duygusal bağlanma arzunuz yanlış bir şey değil. Sadece bunun sağlıklı bir şekilde nasıl yapılacağı konusunda yeniden bir yapılandırma yapmanız gerekiyor. Kendinize karşı dürüst olursanız toksik ilişkilerden veya durumlardan kurtulmak için gerekli adımları atabilirsiniz. Dürüst olmaktan korkmayın çünkü ancak bu şekilde yaşantınızda gerekli olan iyileşme ve dengeyi sağlayabilirsiniz. Bir kişiyi, ilişkiyi, durumu ya da nesneyi bırakmanın sizin için neden zor olduğuna ilişkin kişisel nedenlerinizi anlamaya çalışın. Ne tür duygusal bağların sizi toksik ilişkide hapsettiği sorusunu kendinize sorun. Ancak bu tarz farkındalıklar sayesinde sağlıksız bir duygusal bağlanmadan ayrılmanız mümkün olacaktır.
Kl. Psk. Şehnaz Tuna
27 Mayıs 2022