Sosyal mesafe ve hijyeni de arkasına alıp boyutuna ters oranda öneme sahip olan bir görevi üstlenen maskeler insanoğlu için büyük tehlike arz eden, ölümcül virüs koronayla en ön safhada savaşırken aynı zamanda yine insanlığın varoluş sebeplerinden biri olan iletişimi de ciddi anlamda köreltmektedirler. 

Kişilerarası sosyal iletişimin en kuvvetli aracı hiç kuşkusuz yüz yüze olanıdır. Sözel olmayan iletişimin %55’ini oluşturan yüz ifadeleri ve mimikler karşı karşıya gelen iki insanın iletişiminde ilk aşamadır ve ilk etkileşim her zaman çok önemlidir. Maskenin hayatımıza girmesiyle beraber sadece mimik yoksunluğunun iletişimi nasıl sabote edebildiğini anlamakla kalmadık aynı zamanda karşı tarafın söylediği sözlerin birçoğunu aslında dudak okuyarak anlamlandırdığımızı fark ettik. Ya da bir sözün gerçek anlamını tahmin etmenin ne kadar zor olduğunu deneyimledik. Her zaman dediğim gibi insanoğlu adaptasyonu son derece kuvvetli bir canlı türü olduğundan dolayı maskeli ve mesafeli iletişimde yaşanan zorluklara kısmi çözüm (Toka yerine yumruk teması, yüz yüze toplantı yerine sanal görüşmeler organize etmek vb.) anında getirebilmiş olsa da sözel iletişimde sıkıntılar devam etmektedir ve bir müddet daha devam edecektir. Sadece söylenenden “anlam çıkarmak” değil olası durum ve olayları söylenenler doğrultusunda “tahmin edebilmek” de yüz ifadeleri ile gerçekleşen bir olgu. Maskeler ifade ve mimikleri tamamen örttüğü için anlam çıkarmak ve tahmin edebilmek gibi iletişimin bu elzem olgularını becerebilmek bir hayli zor oluyor. Bir de alışkanlıklarımız var tabii. Şu an bu yazıyı okuyanlar arasında maskeyle poz verirken gülmeyenlerin sayısı yok denecek kadar azdır herhalde. Maskeli iletişimi kolaylaştırmak için deneyeceğimiz bazı basit yöntemler mevcut: 

  • İletişimde gözleri ve kaşları kullanmayı öğrenmek: Göz ve kaşlarımızı sözel olmayan iletişimde kullanabileceğimiz gibi (Hayır derken kaşları kaldırmak, iletileni anlamadığımızda gözleri kısmak vb.) karşımızdakinin göz ve kaş hareketlerini izleyerek sözcüklerin anlamlarını destekleyebiliriz. 
  • Yüksek ses tonu ve tekrar: Maskeli iletişimde görsel işaretler kısıtlı olduğu için karşımızdakinin duyma organına hitap etmeye çalışarak ses tonumunuzu her zamankinden biraz daha yükseğe çıkartabilir, iletişimde bulunduğumuz kişi ya da kişilerin bizi anlamadığını fark ettiğimizde iletmek istediğimiz mesajı hiç çekinmeden tekrar edebiliriz. 
  • Dikkati toparlamak: Gündelik hayatımızda pandemi sürecinin de bir getirisi olarak dikkatimiz oldukça dağıldı. İletişim esnasında dikkatimizi karşımızdaki kişinin üzerinde odaklamaya çalışırsak mimik yoksunluğu kaynaklı anlaşmazlıkları minimuma indirebiliriz. 
  • Beden dili: Sözel olmayan iletişimde bedenimiz de oldukça önemli bir araçtır. Örneğin karşımızdakine iletmek etmek istediğimiz birçok mesajı ellerimizi kullanarak rahatlıkla ifade edebiliriz. 
  • Şeffaf maske kullanımı: Maskenin kişilerarası iletişimde yol açtığı sıkıntılar dolayısıyla bazı firmalar şeffaf maske üretimi üzerine çalışmaktadır. Süreci takip ederek güvenilirliği kanıtlanmış bu tarz maskeleri kullanmaya başlamak da kişilerarası maskeli iletişimi hiç kuşkusuz çok daha rahatlatacaktır.    

Maskeler bu gidişle hayatımızda bir müddet daha var olacak ve koronavirüsle olan savaşımızda en ön safhada yer almaya devam edecektirler. Maskeden vazgeçmek yerine maskeli iletişimi daha sağlıklı bir hale getirmek için sarf edeceğimiz tüm çabalar sonuçta yine kendi hayrımıza olacaktır. Bugün oluşturduğumuz ve oluşturacağımız tüm stratejiler sadece bize değil bizden sonra gelecek kuşaklara da karşılaşabilecekleri herhangi bir pandemi sürecinde yol gösterici olacaktır. 

Kl. Psk. Şehnaz Tuna